Yaprak yeşili, gök mavisi çocuklarımız renklerin varisi…(Anonim)
Yeşil ekonomi, çevre dostu ve sürdürülebilir bir ekonomik modeldir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan ,06 Eylül 2023 ‘te Resmi Gazete’de yayınlan Orta Vadeli Program (2024-2026)’da ,
• İklim değişikliğinin küresel çapta çevresel, sosyal ve ekonomik yıkıcı etkileri olması
• Salgınının üretim ve tüketim kalıplarında değişikliklere yol açması
• Rusya-Ukrayna savaşının enerji arz ve talep dengesini bozması,
gibi nedenlere vurgu yapılarak enerji, sanayi, ulaştırma ve tarım sektörleri başta olmak üzere tüm alanlarda yenilenebilir kaynaklar, enerji verimliliği, elektrifikasyon ve döngüsel ekonomi politikaları öncelikli hale getirilmiştir.
Bu amaçla makroekonomik hedef ve politikalar kapsamında “yeşil dönüşüm” başlığı yer almıştır. Yeşil ekonomi modeli , çevre kirliliğini azaltmak , doğal kaynakları korumak ve ekonomik büyümeyi desteklemek için tasarlanmıştır.
Son yıllarda, küresel ölçekte çevresel kaygıların artmasıyla birlikte, döküm endüstrisinin de yeşil dönüşüm ekonomisindeki rolü daha da önem kazanmaktadır.
Geleneksel döküm süreçleri çevresel açıdan sıkıntılı olabilir. Bu süreçlerde yüksek enerji tüketimi, sera gazı emisyonları ve atık üretimi gibi sorunlar sıklıkla karşılaşılan problemlerdir. Bu sorunlar, döküm endüstrisinin yeşil dönüşümünün önündeki engeller olarak kabul edilmektedir.
Sektörün çevresel açıdan sürdürülebilir üretim süreçlerine ve teknolojilere yönelmesi, hem ekonomik büyümeyi destekleyebilir hem de çevresel sorunların azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Daha Temiz Üretim
Döküm sektörü, daha temiz üretim yöntemleri kullanarak yeşil ekonomi dönüşümüne katkıda bulunabilir.
Döküm endüstrisi, rüzgar türbinleri, güneş enerjisi panelleri ve hidroelektrik santralleri için gerekli olan bileşenlerin üretiminde kullanılan alaşımları üretebilir. Bu, temiz enerji üretimini destekleyen bir rol oynar.
Daha temiz üretim yöntemleri, atık üretimini azaltmak, enerji verimliliğini artırmak ve doğal kaynakları korumak için tasarlanmıştır. Bu yöntemler, döküm sektöründe kullanılan hammaddelerin geri dönüşümü, atık yönetimi ve enerji verimliliği gibi konuları içermektedir.
Atık Yönetimi
Politika ve Tedbirler kapsamında “Sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılıcaktır” ifadesi yer almaktadır.
Döküm sektörü, atık yönetimi konusunda da yeşil ekonomi dönüşümüne katkıda bulunabilir.
Atık yönetimi, atıkların doğru bir şekilde toplanması, taşınması, işlenmesi ve bertaraf edilmesini içermektedir.
Döküm sektörü, atık yönetimi konusunda daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek, atık üretimini azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabilir.
Bu sebeple başta emisyon atıkları ile ilgili gerekli çalışmaların tamamlanması gerekiyor. Filitreli havalandırma sistemlerinin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Atık üretimini minimize edilerek sıfır atık hedeflerine ulaşmak hedeflenebilir. Atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçleri, çevresel sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir.
Sürdürülebilir Hammaddeler ve Geri Dönüşüm
Döküm sektörü, metal ve diğer hammadde kaynaklarını yoğun bir şekilde kullanır. Yeşil ekonomiye dönüşümde, hammaddelerin sürdürülebilir şekilde elde edilmesi ve geri dönüşüm süreçlerinin optimize edilmesi esastır.
Geri dönüşüm, kullanılmış malzemelerin yeniden kullanılması ve atıkların yeniden işlenmesini içermektedir.
Sektörümüz geleneksel döküm süreçlerini iyileştirerek malzeme kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanabilir.
Atık malzemelerin geri dönüşümü ve malzeme israfının azaltılması, yeşil dönüşüme katkı sağlar.
Döküm sektörü, geri dönüşüm konusunda daha fazla yatırım yaparak, hammaddelerin geri dönüşümünü artırabilir ve doğal kaynakları koruyabilir.
Özellikle işletme malzemelerinin geri dönüşümü ve tekrar kullanımı ile ilgili hali hazırdaki yatırımların tamamlanması lazım.
Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Kaynaklar
Döküm prosesleri enerji yoğun işlemlerdir. Enerji verimliliği, enerjinin daha verimli bir şekilde kullanılması ve enerji tasarrufu sağlanmasıdır. Döküm sektörü, enerji verimliliği konusunda daha fazla yatırım yaparak, enerji tüketimini azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabilir.
Bu yatırımlar çok zor ve maliyetli gibi gözükse de bu yatırımlara başlayan dökümhanelerin olduğunu bilmek ve görmek sektörümüze umut ve azim veriyor. Hatta bu yatırımı yapan işletmeler yatırımlarının meyvelerini görmeye başladı bile.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu ve enerji verimliliğinin artırılması, sektörün karbon ayak izini azaltmada kritik öneme sahiptir.
Biyo-ekonomi
Döküm sektörü, biyo-ekonomi konusunda da yeşil ekonomi dönüşümüne katkıda bulunabilir.
Biyo-ekonomi, biyolojik kaynakların kullanımını içeren bir ekonomik modeldir.
Döküm sektörü, biyo-ekonomi konusunda daha fazla yatırım yaparak, biyolojik kaynakların kullanımını artırabilir ve doğal kaynakları koruyabilir.
Döküm sektörü, yeşil ekonomi dönüşümünde önemli bir rol oynayabilir. Daha temiz üretim yöntemleri, atık yönetimi, geri dönüşüm, enerji verimliliği ve biyo-ekonomi gibi konulara daha fazla yatırım yaparak, doğal kaynakları koruyabilir ve çevre dostu bir ekonomik model oluşturabilir.
Yeşil İnovasyon ve Teknolojik Yenilikler
Döküm teknolojilerindeki yenilikler, hem ürün kalitesini artırabilir hem de çevresel etkileri azaltabilir. Akıllı fabrikalar, otomasyon ve dijitalleşme, döküm sektöründe sürdürülebilirliğin anahtarıdır.
Sürdürülebilir Tedarik Zincirleri
Döküm sektöründe sürdürülebilir tedarik zincirlerinin oluşturulması, hem maliyetleri optimize eder hem de sürdürülebilir bir üretim modeline katkıda bulunur.
Eğitim ve Farkındalık
Çalışanlara, tedarikçilere ve müşterilere yeşil ekonomi ve sürdürülebilirlik konusunda eğitim vermek, sektörün bu dönüşümde daha aktif ve bilinçli bir rol almasını sağlar.
Döküm sektörü, yeşil ekonomi dönüşümünde merkezi bir rol oynamaktadır. Sektördeki inovasyonlar, sürdürülebilir uygulamalar ve eğitim, hem ekonomik hem de çevresel faydaları beraberinde getiriyor.
Döküm sektörünün bu dönüşümü liderlikle yönlendirmesi, hem sektörün geleceği için hem de gezegenimizin sürdürülebilirliği için kritik öneme sahip. Yeşil dönüşüm için döküm sektörünün potansiyelini tam anlamıyla kullanması, gelecek nesiller için daha temiz ve sürdürülebilir bir dünya yaratmaya yönelik önemli bir adım olacaktır.
OVP programı “Politika ve Tedbirler” başlığı altında “Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında firmalara yönelik kaynak, süreç ve enerji verimliliği ile dijitalleşme gibi konularda sektörel yol haritaları hazırlanacak, farkındalık artırma çalışmaları yürütülecektir.” yer almaktadır.
Önümüzdeki süreçte bakanlığında bu konularda daha fazla hassasiyet göstereceği muhakkaktır.
Döküm endüstrisine gelince, sektörümüz dünya ekonomisinin temel bir parçasını oluşturan ve birçok endüstriyel sektörün ana bileşenlerini üreten kritik bir sektör.
Sektörel yol haritası oluşturma konusunda bana düşen bir görev olursa ben de bu sorumluluğu büyük bir enerji ve coşku ile üstlenmeye hazır olacağım.