Ülkemiz rotasını her alanda hızlı bir şekilde üretime çevirmiştir.Özellikle savunma sanayi sektöründe dışa bağımlılık oranımız yüzde 32’ye kadar düşmüştür. Ancak bu alandaki sistematik döngü gelişirken acaba yan sanayi ürün mamulleri ve hammadde stoklarımızdaki son durum nedir?Sanayide üretim stratejisi ne olmalıdır?
Bir ülkenin ne kadar güçlü ve ne kadar gelişmiş olduğunu belirlemek için o ülkenin üretim kapasitesine ve
metalurji alanındaki ilerleme seviyesine bakmak gerekir.
Metalurji Sektörü
Metalurji sektörünü sadece ağır sanayi ve döküm teknoloji olarak sınırlandırmamak gerekir.
Örneğin;Almanya metalurji ve ileri teknoloji malzemeler alanında bir araştırma enstitüsü kurdu .Ruslar ise daha büyük yatırımlar için kredi faizlerinin düşürüp bu alanda bütün teşviklerin önünü açtı.
İsveç ise göğsünü geregere aynı Hardox (Oxelösund’da geliştirilen su verilmiş ve menevişlenmiş bir aşınma levhasıdır. Düzgün dağılım, yüksek sertlik, yüksek mukavemet ve mükemmel tokluğun bir araya gelmiş hali olması bu malzemenin çok çeşitli uygulamalar için uygun olmasını sağlamaktadır.) ile yaptığı gibi “çelikte dünya markası olma yolunda hızla ilerliyorum” dedi .
Diğer taraftan Asya ülkelerinden Hindistan Tata fabrikasını kurup geliştirmekle kalmayıp birçok çelik
fabrikası açıp yabancı yatırımcıları ülkesine çekmek için onlara cazip gelecek ekonomi ve sanayi hedef
politikaları açıkladı.
Daha nice Avrupa ülkesi bir yandan kontrol otomasyon ve yazılım şirketlerine diğer yandan ArGe ve inovasyon destek-teşviklerine bütçe ayırarak bu bütçeyi en az 10 katına çıkardılar.
Kısacası üretmek zorundayız .Her alanda güçlü olabilmek için güçlü bir ekonomiye sahip olmak zorundayız.
Güçlü ekonominin tek bir yolu da üretim ekonomisi direksiyonunun başına geçmemiz gerekliliğidir.O yüzden de dünyayı iyi bir şekilde analiz etmek gerekir.
Örneğin; geleceğin stratejisini belirleyecek olan titanyum madeni mi yoksa bor madeni midir? Döküm sektörü mü yoksa alüminyum sektörü müdür? Hibrit otomotiv mi yoksa dizel otomotiv midir?
Çoğaltılabilecek bu tür sorulara kafa yorup, cevap aramak ve bu alanlarda objektif adımlar atmak gerekir.
Ar-Ge’ye önem vermek ve bu konuya ayrılan bütçeyi yüksek tutmak gerekir. Bilimsel projelere destek arttırılmalıdır. Bu konuda gençlerin önü açılmalı, hayallerini gerçekleştirmeleri için desteklenmelidir.
Üretmek emek ister , üretmek istikrar ister, üretmek bilgi ister,…..
Dolayısı ile sanayide üretim stratejisi belirlemek geleceğimiz için altın anahtar olacaktır.