Likidus sıcaklığı metalin döküm parçasının içine tamamen yerleşmesini ve istenilen şekli almasını sağlar. LIKIDUS sıcaklığı mukavemet değerini belirlediğinden döküm parçadaki çekmeyi arttırır. Bu nedenle döküm parçadaki çekme mukavemeti açısından önemlidir.
Likidus Sıcaklığının Çekme Mukavemeti Üzerindeki Etkisi:
Likidus sıcaklığı, döküm parçasının çekme mukavemetini belirlemede kritik bir faktördür. Likidus sıcaklığı ne kadar yüksekse, metal alaşımı o kadar düşük bir viskoziteye sahip olur. Bu durum, döküm parçasının içerisinde homojen bir şekilde yayılmasını sağlar ve parçanın istenilen özellikleriyle donması kolaylaşır. Sonuç olarak, daha yüksek bir likidus sıcaklığı, döküm parçasının çekme mukavemetinin artmasına yardımcı olur.
Likidus Sıcaklığının Önemi:
Döküm endüstrisinde likidus sıcaklığının belirlenmesi ve kontrol edilmesi, döküm parçalarının kalitesini ve dayanıklılığını arttırır. Döküm parçasının içerisinde oluşabilecek boşluklar ve yüzey kusurları, likidus sıcaklığının doğru bir şekilde ayarlanmamasından kaynaklanabilir. Bu nedenle, likidus sıcaklığının döküm sürecinde hassas bir şekilde kontrol edilmesi, parçaların istenilen özelliklere sahip olmasını sağlar.
Likidus sıcaklığı, döküm endüstrisindeki önemli bir parametredir ve döküm parçalarının kalitesini belirlemede kritik bir rol oynar. Bu nedenle, döküm sürecinde likidus sıcaklığının doğru bir şekilde belirlenmesi ve kontrol edilmesi, yüksek kaliteli ve dayanıklı parçaların üretilmesini sağlar.
LIKIDUS sıcaklığını etkileyen faktörler aşağıdaki gibidir;
- Kimyasal analiz ve karbon eşdeğeri LIKIDUS sıcaklığını etkiler.
- Ocakta metal içerisindeki sıcaklığın artışı, ocakta sıvı metalin uzun beklemesi oksijen
miktarının kaybını arttırır, bununla birlikte LIKIDUS sıcaklığı da artar. - Ocağa şarjda atılan paslı çelik hurda miktarı artarsa LIKIDUS sıcaklığı da artar % perlit artar.
- Ocağa atılan hurda pul hurda ise yani yüzey alanı geniş ise LIKIDUS sıcaklığı artar
Çelik hurda kullanımı imal edilecek parça et kalınlığına göre önem arz eder. Parça inceyse FERRİTİK olması hasebiyle SFERO piki miktarı fazla olacaktır. Çelik hurda miktarı % 10 mertebesini geçmemelidir. Ancak kalın kesitli parçalarda durum farklıdır. Normal pik kullanımıyla birlikte hurda miktarı da artacak ve yapı PERLİTİK e dönecektir. Sadece “dkp sac hurda” kullanılarak üretilen 25 mm et kalınlığındaki parçalarda mekanik değerler istenildiği şekilde yakalanmaktadır.
LİKUDUS sıcaklığı mukavemet değerini belirler. 100 derecelik artış 1,7 hacimsel daralmaya neden olur. Buda parçadaki çekmeyi arttıracağından beslemeye dikkat edilmelidir.
LİKİDUS ile SOLUDUS sıcaklıklarının arası açılırsa çekme mukavemeti artacaktır.
Sonuç olarak SFERO yani Küresel Grafitli Dökme Demir ’de;
- kimyasal analiz,
- sıvı metal sıcaklığı,
- kullanılan şarj malzemeleri özellikleri,
direkt katılaşmanın oluşumunu ve mikro yapıyı etkileyen faktörlerdir.
Ancak mikro yapıyı etkileyen en önemli faktörlerden biri olan silisyum sayesinde faz sınırları
SiO2 + 2C = Si + 2CO kimyasal reaksiyonuyla belirlenecektir.
Eriyik grafitin kristalleşmesi için heterojen çekirdeklere sahip olmalıdır. Bu çekirdekler kural olarak SiO2’dir
Yukarıdaki reaksiyonla 50 derece üzerinde eriyikte ki silisyum oksijen alımına yol açar
Eriyiğin uzun süre belli sıcaklıkta tutulması, LİKUDUS sıcaklığını arttırarak oksijen kaybına ve dolayısıyla grafitin şeklinin bozulmasına neden olur.
Oksijen kaybı aşılama ile giderilmez.
Mangan ile aşılama heterojen GRAFİT ÇEKİRDEKLEŞMESİ ne engel olur.
Eriyiğin aşılamaya cevap vermesi için yeterli oksijen miktarına sahip olması gerekir.
Ca, Ba, Sr, Al gibi aktif aşılayıcılar STABİL oksitler meydana getirirler ve SiO2 bu oksitler üzerinden kristalleşir.
SFERO yani Küresel Grafitli Dökme Demir’in üretiminde küreselleştirme işlemi oksijen miktarı 74 ppm den 10 ppm değerine düşer. Aynı zamanda kükürt miktarı da azalır. Bunu takip eden aşılama işlemi ile eriyik çok sayıda aktif aşılayıcıların oluşturduğu heterojen oksit çekirdeklerine zenginleşecektir.
S azalması veya Magnezyum’ dan dolayı grafitin lamel büyümesi durur . DİSLOKASYON lar grafit kristalinin büyümekte olan taban düzlemini kendi üzerinde katlamaya zorlar.
Sıvılaşma sıcaklıkları tipik olarak, bir malzemenin eriyikten soğurken sıcaklığının izlenmesini içeren soğuma eğrisi analizi kullanılarak ölçülür.
Likidus Sıcaklığı (Sıvılaşma Sıcaklığı)nı Belirlemek İçin Hangi Yöntemler Kullanılır?
- Soğutma Eğrisi Analizi: Bu yöntem, bir numunenin eriyikten soğurken sıcaklığının ölçülmesini içerir. Sıvılaşma sıcaklığı, malzemenin tamamen katı hale geldiği ve artık sıvı olmadığı noktadır.
- Diferansiyel Taramalı Kalorimetri (DSC): DSC, bir numune ile bir referans malzeme arasındaki ısı akışını sıcaklığın bir fonksiyonu olarak ölçen bir tekniktir. Erime işlemiyle ilişkili endotermik pikin analiz edilmesiyle sıvılaşma sıcaklığının belirlenmesi için kullanılabilir.
- Söndürme Yöntemi: Bu yöntem, bir numunenin eriyik halinden katı duruma hızla soğutulmasını içerir. Sıvılaşma sıcaklığı numunenin tamamen katılaştığı sıcaklıktır
- Geliştirilmiş Sıcaklık Gradyanı Aparatı: Bu yöntem, camlarda sıvılaşma sıcaklığını ve kristal büyüme oranlarını belirlemek için bir sıcaklık gradyanı aparatı kullanır. Hataları en aza indirmek için küçük cam parçalarının platin alaşımlı bir tutucunun hücrelerine hapsedilmesini içerir.
- Silverman Yöntemi: Bu yöntem, bir cam numunesinin opak hale geldiği sıcaklığın ölçülmesini içerir; bu, kristalleşmenin başlangıcının bir göstergesidir. Sıvılaşma sıcaklığı, camın tamamen kristalleştiği sıcaklıktır.
Bu yöntemler cam, metal alaşımları, seramik ve kayalar gibi çeşitli malzemelerin sıvılaşma sıcaklığını belirlemek için kullanılır. Sıvılaşma sıcaklığı, faz geçişlerinin anlaşılmasında ve cam ve alaşımlar gibi malzemelerin üretim süreçlerinde önemlidir.