Döküm sektörü perspektifinden 2021 yılı kronik sıkıntılarla başladı. Ancak döküm sektörünün yüzü daha sonra ki dönemlerde siparişlerin artması ile güldü.
Avrupa’dan pek çok firma Çin’deki siparişlerini Türkiye’ye kaydırdı. Aralık 2021’e ulaştığımız şu günlerde pek çok firma pandemi krizinden fırsat yaratarak kapasitelerini maksimum verimle ve optimumda kullanarak geçirmiş oldu.
Oysa ki döküm sektörü perspektifinden pandemi personel açığı oluşturmuş; meydancı, ustabaşı, mühendis, müdür gibi üretim ile direkt ilgili ve sorumlu pek çok kişiyi işinden uzaklaştırıp, iş gücü veriminde azalmaya sebep olmuştu.
İş gücünün ve yönetiminin yetersiz kalması siparişlerin artması ile daha da belirgin hale geldi. Bu nedenle dökümhaneler sipariş terminlerinde gecikmeler yaşadı. Hatta “iş” ve “müşteri” tercih etmek bir zorunluluk haline geldi.
İş gücü ve yönetimi daha iyi yapılabilseydi şüphesiz 2021 yılı döküm sektörü için çok daha verimli bir yıl olacaktı.
Bu arada “mavi yaka” ya da “ara kademe personel” eksikliğinde en önemli neden “ücret” olarak düşünülmektedir.
Elbette ki az bulunan bir “kaynakçı” nın nerdeyse mühendisten daha fazla ücret aldığı doğrudur. Ancak zorlayıcı neden çalışma ortamının yıpratıcı olmasıdır.
Yerli çalışan personel sayısında değişiklik olmamış, buna karşın iş gücü maliyeti daha düşük yabancı personel istihdam sayısında artış yaşanmıştır.
Döküm Sektörü Perspektifinden “İş Gücü-İstihdam”
Döküm sektörü perspektifinden bakınca ara kademe personel yetiştirilmesi konusunu nasıl çözebiliriz?
• Personel yetersizliğinin tek başına işletmeler tarafından çözümlenmesi mümkün görülmemekte. Bunun bir devlet politikası haline getirilmesi artık zorunluluktur.
• Kalıpçı, dökümcü, ocakçı, taşlamacı, kaynakçı vb. gibi bu az bulunan meslek grupları ile ilgili yoğun eğitimler verilmelidir.
• Bu mesleki eğitimler yaygınlaştırılarak “kalifiye olmayan” “işsiz” bir grup için; hem “meslek edindirmek” hem de “işi hazır iş gücü” elde etmek önemlidir.
• Az bulunan mesleklerle ilgili meslek liseleri sayısı arttırılmalıdır. Meslek yüksekokullarının geliştirilmesi hızlandırılmalıdır.
• Yüksekokul ya da lisans programlarında burs sağlanarak, “meslek teşviki” ve “özendirme” oluşturulmalıdır. Bursluluk gelecek kaygısını ortadan kaldırabileceği gibi “ihtisaslaşma” içinde ortam hazırlayacaktır.
• Bu meslek gruplarına ihtiyaç duyan işletmelerle, iş gücünü bir araya getirerek “işveren- işçi buluşması” sağlanmalıdır.
• Ayrıca ilgili sivil toplum kuruluşlarına da görevler düşmektedir. Mevcut sorunların devletimize iletilmesi ve çözümlenmesi noktasına gerekli desteklerin sağlanması hepimizin görevidir.
Döküm sektörünün başarısında ihtisaslaşma ve yalın üretim yöntemleri uygulamaların çok etkili olduğunu düşünüyorum.
Günümüzde artık bunlar üretim toplumu olmanın olmazsa olmazları…
Sektörel Sorunlar
Sektörel sorunları çoğumuz biliyoruz. Neler döküm sektörünün gelişimi için çözüm önerisi olabilir?
• Sektör çalışanlarının ücretlerine artış ve düzenlemeler getirimelidir. Böylelikle finansal refahları enflasyon karşısında ezilmeyecekleri bir değere yükseltilmiş olur. (Bu arada iş gücü maliyetinin düşük olduğunu bildiğimiz aynı zamanda rekabet ettiğimiz Çin’de asgari ücretin 650$ seviyelerinde olduğunu hatırlatmak isterim.)
• Döküm sektöründe çalışan tüm personelin (mavi yaka ya da beyaz yaka) diğer sektörlerde çalışan mavi yaka veya beyaz yaka ya göre farklı bir statüsü olmalıdır. Yıpranma payları göz da önünde tutulmalıdır.
• Döküm sektörü işverenlerine sağlanan vergi, teşvik vb ‘lerinin arttırılarak sektöre pozitif ayrımcılık yapılmalı. Çünkü savunma, havacılık, inşaat, makine vb. gibi bir çok sektörde yaygın kullanım alanı olan ve çarkların dönmesinde etkili olan “döküm sektörü” aynı zamanda “üretimin başlangıç noktası”dır.
• Yerli üretimi destekleyecek açılımlar getirilmeli.
• Rekabetçi bir fiyat politikası izleyebilmek için katma değeri yüksek ürünlerin dökümü konusunda yoğunlaşılmalıdır. Bu nedenledir ki bir çok firma otomatik kalıplama hattı yatırımı yapmıştır. Ülkemizde 38 civarında kalıplama makinesi alımı olmuştur. Sektöre kazandıracağı pozitif ivmeyi önümüzdeki yıllarda göreceğimizi düşünüyorum.
Döküm Sektörü Perspektifinden “Hammadde”
Bu yıl döküm sektörü perspektifinden en önemli gelişmelerden biri de; Eylül 2021 ayı ortasıyla başlayan ve artış ile devam eden Çin merkezli hammadde fiyatları oldu. Tabi ki bu yükselişler döküm sektörü perspektifinden maliyet analizi yapılmasında büyük zorluk yaşattı.
Bazı hammaddelerde Kasım 2021 sonundan itibaren düşüş yaşanmaya başlandı. Ancak bilindiği üzere dövizde yaşanan volatilite dövize endeksli olan sektörümüzde özellikle yurt içi müşteri kitlesine sahip firmalar için zorlayıcı oldu.
Önümüzdeki süreçte döküm sektörümüze talebin artacağı kanaatindeyim. Ancak maliyetlerdeki dalgalanmalardan minimum seviyede etkilenmek için yalın üretim yöntemleri ile üretim verimliliğinin maksimum düzeyde önem kazanacağı bir döneme giriyoruz.
Sadece makineleşme yetmeyecek hem ihtisaslaşma hem de katma değerli ürün üretimi için teknik gelişim ve kaliteli üretim zorunluluk olacaktır.
Dünya Çelik Üreticileri ve Yeni Dönem Stratejileri
Alüminyum Üretimi İle İlgili Dünyada Neler Oluyor?
Refraktör Lideri Kümaş Manyezit ve Pazardaki Gelişmeler
Paslanmaz Çelik Üretimi ‘nde Yeni Trendler
Milli Sanayi Hamlesi ‘nde Döküm Stratejileri
Döküm Sektörü ‘nün Pandemi Yılı!
Demir Çelik Ürünlerinin İthalatında Koruma